TEHERAN, Jul. 19 (MNA) – Der kanadische Journalist und Experte des Nahen Ostens, Zentralasiens und Russlands meint, dass die türkische Version der sozialen Medien den „Arabischen Frühling“ in der Türkei anspornte.

Der kanadische Nahostexperte Eric Walberg ist der Meinung, dass die Rolle der sozialen Medien in der Türkei entscheidend war für die Mobilisierung einer breiten Öffentlichkeit, die innerhalb weniger Minuten auf die Straßen strömte, um den Präsidenten Erdogan zu unterstützen.

„Glücklicherweise  für Erdogan, war  das Militär anders als in Ägypten nicht so monolithisch wie in kemalistischen Zeiten, in denen es von einem rücksichtslosen General angeführt war, der eifrig daran arbeitete, die herangewachsene Demokratie zu zerquetschen“, sagte er. Walberg betonte, dass die türkische Version der sozialen Medien den spezifischen türkischen „Arabischen Frühling“ anheizte.

In einem Interview mit Mehr News, beantwortet Eric Walberg Fragen zum Thema.

Wer sind Ihrer Meinung nach die tatsächlichen Haupttäter des versuchten Putschs in der Türkei?

http://www.qodsna.com/NewsPage.aspx?newsid=61454

http://kayhan.ir/fa/issue/675/12

Mısır Devrimi İhanete Uğradı: Darbe, El Kaide Yangınına Benzin   (Egypt's revolution betrayed: Fuel for al-Qaeda fires, July 2014)

http://medyasafak.net/haber/941/misir-devrimi-ihanete-ugradi--darbe-el-kaide-yanginina-benzin

İran İmparatorluğa Karşı: Dolarlaşmayla Savaş (Iran vs the Empire: Fighting dollarization, October 2012)

http://medyasafak.net/haber/458/iran-imparatorluga-karsi--dolarlasmayla-savas

Sağlıklı işleyen seçim süreci ve seçimlere yüksek katılım düzeyi ile İranlılar hangi mesajları verdiler? Batı’daki huysuz çevreler ülkede bir hoşnutsuzluğun bulunduğunu iddia ediyorlar. Ama belki de hasetle yaklaşıyorlar, zira Batı’da hoşnutsuzluk had safhada, siyasetse çok sıkıcı, daha da kötüsü, giderek sirke dönüşmüş durumda. İslam devrimi Batı’dan ta başından beri hep kötü eleştiri aldı, ama sonuçlar Batı’ya kıyasla özgürlük düzeyinin İran lehine gelişkin olduğunu gösteriyor ve 2009 seçimlerinin kötü adamlarca çalındığına dair o dile pelesenk olmuş lafları geçersiz kılıyor.

Tahran’daki otuz reformist ismin tamamı da yüksek oy oranları ile kazandı, sonrasında Ayetullah Hameney oy kullanmanın dinî bir vecibe olduğuna dair bir fetva yayınladı, tüm adaylara onay verdi ve İranlıları seçimler konusunda tebrik etti. “İrfan sahibi, kararlı İran milletine teşekkür ediyorum, inşallah yeni kurulacak meclis halka ve Allah’a karşı sorumlulukla hareket eder. İranlılar dünyaya dinî demokrasinin parlak ve güçlü yüzünü gösterdiler. Bunlar hassas zamanlar ve önümüzdeki meclisin sırtındaki sorumluluk ağır.” Hameney üstelik İslam Cumhuriyeti’ne inanmayanlardan da oy kullanmasını istedi, zira hükümet herkese güvenlik sağlıyordu.

Uzmanlar Meclisi seçiminde Rafsancani ve Ruhani seçildi. İlkinin Halkın Uzmanları, ikincisinin Umut Partisi sırasıyla 19 ve 27 koltuk kazandı. Bu, onlara çoğunluğu sağladı ve bir sonraki dinî liderin kim olacağına karar verme konusunda ikilinin elini güçlendirdi.